Doktor ve diyetisyen kontrolünde uzun süre diyet ve egzersiz programı uygulamasına rağmen kilo veremeyen hastalar. Vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan hastalar.Vücut kitle indeksi 35'ten büyük olan ve hipertansiyon gibi eşlik eden bir hastalığı olan hastalar.
Bacaklarda pıhtılaşma ve pulmoner emboli: görülme olasılığı %0-1'dir. Hastayı erken taşımak, oluşum sıklığını azaltır.
Sızıntı ve Kanama: Kesi ve anastomoz bölgelerinde erken cerrahi görülür.
Enfeksiyöz Fıtıklar: Bu fıtıklar açık obezite cerrahisinden sonra sık görülürken, laparoskopik cerrahiden sonra nadiren görülür.
Vitamin mineral eksikliği: Emilimin bozulmasına bağlıdır. Vitamin takviyeleri ile kolaylıkla kontrol altına alınabilir.
Saç dökülmesi:Yetersiz protein ve vitamin alımına bağlıdır İyileşme süreci sonrası iyileşme.
Vücut sarkması: Yüksek kilo kaybı nedeniyle cildin belirli bölgelerinde sarkmalar, gevşemeler ve kırışıklıklar oluşabilir.
Obezite cerrahisinden sonra yeniden tartılma ve verilen kiloları geri alma şansı %3-4 civarındadır. Bu tamamen hastanın beslenme alışkanlıklarını değiştirmesine, hayata sağlıklı ve düzenli bir bakış açısı kazanmasına ve doktor tavsiyelerine uymasına bağlıdır.
Transit bipartisyon cerrahisi metabolik bir cerrahi prosedürdür. Metabolik ameliyatlar diyabet, obezite, yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi hastalıkları olan kişilerde kullanılmaktadır.
Bu işlemde ince bağırsak ile kalın bağırsak arasındaki bağlantı noktasından 100 veya 120 cm ölçülerek işaretlenir. 100 ya da 120 cm arasında tercih hastanın vücut özelliklerine göre belirlenir.
Daha sonra 150 cm daha ölçülerek ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yerden 250 cm mesafeden ince bağırsak diseke edilir.
Obezite ameliyatı olacak her hastaya öncelikle çok kapsamlı tetkikler (kan tahlilleri, tüm karın ultrasonu, gastroskopi vb.) yapılır.
Tüm kontroller ve tetkikler tamamlandıktan sonra obezite cerrahı sonuçları değerlendirir. Hastanın obezite cerrahisi için uygun olup olmadığına ve uygunsa hangi tedavi yönteminin kullanılacağına cerrah karar verir.
Ameliyat sonrası ortalama hastanede kalış süresi 2 veya 3 gündür.
Ameliyat sonrası beslenme sıvı gıda ile başlar.
Hasta sıvı beslenmeye başladıktan sonra beslenme planı ve günlük aktiviteleri hakkında bilgi doktor tarafından yazılı ve sözlü olarak hastaya verilir.
Ayrıntılı bilgi verildikten sonra hasta hastaneden taburcu edilir. Hasta, cerrah tarafından belirlenen aralıklarla izlenir.
Türkiye'de Obezite Cerrahisi en deneyimli doktorlar tarafından yapılmaktadır. Türkiye'de estetik ameliyat olmanın birçok faydası vardır. Ucuz fiyatlar, uluslararası alanda başarılı doktorlar, harika hastaneler ve turistik yerler bunlardan bazılarıdır. Türkiye'de obezite ameliyatı olmak istiyorsanız, lütfen bizimle iletişime geçin.
Önceki Hastalarımızdan Bazı Sonuçlara Bir Göz Atın
Bireysel Sonuçlar Değişebilir
Hepsini GörAmeliyattan hemen sonraki ilk hafta boyunca ağırlıklı olarak sıvı yiyecekler yemelisiniz.
Tüm besinleri ve sıvıları yavaş yavaş tüketin.
Tokluk hissi oluştuğunda yemeğe ara verilmesi önerilir.
Yemeklerden yarım saat önce ve sonra su içmeyin ve her yudum arasında 1 veya 2 dakika bekleyin.
Suyu evde hazırlamanız tavsiye edilir. Hazır meyve suyu kullanmayınız.
Normal süt yerine laktozsuz süt tercih edin.
Yüksek şeker içeriğine sahip gıdalardan (özellikle şekerli sıvılar) kaçının.
Mide koruyucu ve sıvı vitamin almayı unutmayınız.
Günde en az 1,5 litre su içmeyi unutmayın.
Bu dönemde sıvı gıdalara ek olarak yumuşak sebze yemekleri ile başlayın. Zeytinyağında pişen sebzelerin kabuklarını soymanız tavsiye edilir.
Kahvaltıda peynir, rafadan yumurta, zeytin ve soyulmuş domates ve salatalık yiyebilirsiniz.
Taneli erişte çorbaları tüketebilirsiniz. Besleyici çorbalar hazırlarken et suyu, süt, yoğurt, sebze püresi ve kepekli un kullanabilirsiniz.
Günde 3 ana öğün ve en az 3 ara öğün şeklinde düzenli beslenmelisiniz.
Tüm besinleri ve sıvıları yavaş yavaş tüketin. Tüm katı yiyecekleri iyi çiğneyerek ve lokmalar arasında bekleyerek yemelisiniz.
Tokluk hissi oluştuğunda yemeğe ara verilmesi önerilir.
Suyu evde hazırlamanız tavsiye edilir. Hazır meyve suyu kullanmayınız.
Normal süt yerine laktozsuz süt tercih edin.
Şeker içeriği yüksek yiyecekleri tercih etmeyin.
Mide koruyucu ve sıvı vitamin almayı unutmayınız.
Günde en az 1,5 litre su içmeyi unutmayın.
Bu süre zarfında püre haline getirilmiş yiyeceklerle başlayın.
Kıyma, köfte, derisiz tavuk ve balık tüketebilirsiniz.
Bakliyat tüketebilirsiniz.
Ekmek yemeye başlayabilirsiniz. Tam buğday veya çavdar gibi kepekli ekmeklerin tercih edilmesi tavsiye edilir.
Meyveleri ısırarak yiyebilirsiniz. Elma, şeftali gibi sert kabuklu meyvelerin kabukları soyularak tüketilmesi tavsiye edilir.
Günde 1 yemek kaşığı öğütülmüş ceviz veya fındık tüketilmesi tavsiye edilir.
Tüm besinleri ve sıvıları yavaş yavaş tüketin. Tüm katı yiyecekleri iyi çiğneyerek ve lokmalar arasında bekleyerek yemelisiniz.
Tokluk hissi oluştuğunda yemeğe ara verilmesi önerilir.
Yemeklerden yarım saat önce ve sonra su içmeyin ve her yudum arasında 1 veya 2 dakika bekleyin.
Günde en az 1,5 litre su içmeyi unutmayın.
Katı gıda tüketebilirsiniz.
Böreklerin iyi çiğnenerek sınırlı miktarlarda tüketilmesi tavsiye edilir.
Ameliyattan sonra en az 3 ay kızarmış yiyecekler, soda, acı baharatlar, çiğ soğan ve sarımsak, turşu ve alkollü içeceklerin tüketilmemesi önerilir.
Tüm besinleri ve sıvıları yavaş yavaş tüketin. Tüm katı yiyecekleri iyi çiğneyerek ve lokmalar arasında bekleyerek yemelisiniz.
Yüksek şeker içeriğine sahip içecekler içmeyin.
Yemekten yarım saat önce ve sonra su içmeyin.
Günde en az 1,5 litre su içmeyi unutmayın.
Ameliyattan sonra mide koruyucu (Pantpas tablet 40 mg. bir buçuk ay aç karnına günde 1 adet) almalısınız. Bu sürenin sonunda ilaca olan ihtiyacınız azalacaktır. kilo kaybınız devam ettiği sürece mide koruyucuya devam edersiniz.
Vitamin şurubu (Vitabiol şurubu), kalsiyum takviyesi (Calcimax D3) ve protein tozu (Protifar) oral diyetiniz yeterli düzeye gelinceye kadar almalısınız. Bir ayın sonunda vitamin şurubunu bırakıp vitamin hapına (Supradyn All Day) geçmelisiniz. Vitamin şurubunu günde iki kez, vitamin hapını günde bir kez kullanmalısınız. Vitamin, kalsiyum ve protein takviyesi ihtiyacınız, kontrol tahlilinizin sonuçlarına göre belirlenir.
Sağlık durumunuza bağlı olarak kan sulandırıcı almanız gerekebilir. Hastaneden taburcu olduktan sonra 10 gün süreyle kan sulandırıcı (Clexane) almaya devam etmelisiniz. Ameliyat öncesi dönemde koroner stent veya koroner baypas ameliyatı geçirmiş hastaların kan sulandırıcı enjeksiyonlarından sonra en az 6 ay kendi kan sulandırıcılarını almaya devam etmesi önerilir.
Kan şekeri seviyelerinize bağlı olarak, ameliyattan sonra şeker seviyeleriniz normale dönene kadar diyabet ilaçları almanız gerekebilir. Ameliyattan sonra tansiyon ilacı ihtiyacınız da azalacaktır.
Tüm ilaçların dozajı ve miktarı tarafımızdan reçete edilir. Kontrol analizinizin sonuçlarına göre kullanım süresi ve şekli belirlenir.
Kilonuzu, kan basıncınızı, idrara çıkma miktarınızı, tükettiğiniz su miktarını ve kan şekerinizi günlük olarak kaydetmelisiniz.
Ameliyattan sonraki 12-14. günlerde dikişlerinizi aldırmanız önerilir.
Ameliyattan sonra 1., 3., 6., 9. ve 12. aylarda kontrol tahlillerinizi yaptırmalısınız.
Ameliyattan sonraki ilk haftalarda mide bulantısı, karın ağrısı ve ara sıra üşüme hissi gibi sorunlar yaşarsanız, lütfen bizi arayarak iletişime geçiniz. +90 532 177 71 98
Taburcu olduktan sonraki ilk bir hafta evde istirahat edilmesi ve ardından her gün 15-20 dakika yürümesi önerilir. Birinci aydan sonra egzersiz kapasiteniz artmalıdır ve bu süre zarfında her gün 30 dakika tempolu yürüyüşler yapmanız önerilir. Ameliyattan 3 ay sonra ne kadar hızlı yürüyüş, koşu, yüzme ve diğer spor aktiviteleri yapılsa da 3 ay boyunca herhangi bir karın egzersizi yapılmamalıdır.
Diğer kilo verme yöntemleri (diyet, egzersiz vb.) ile kilo veremeyen kişilerde kalıcı kilo kaybı sağlayan cerrahi işlemlerdir. Teknolojinin ilerlemesi ve yeni yöntemlerin gelişmesi ile birlikte güncel obezite cerrahisinin başarı oranları oldukça yüksektir. Eski obezite ameliyatlarına göre ameliyat sonrası komplikasyonlar oldukça azalmış ve iyileşme süresi kısalmıştır.
1. Mide balonu
Mide balonu obezite tedavisinde kullanılan yöntemlerden biridir. Söndürülmüş balon gastroskopi ile hastanın midesine yerleştirilir ve ardından fiziksel olarak şişirilir. Serum miktarı hastanın ihtiyacına göre artırılıp azaltılabilir. Yerleştirilen balon midede serbestçe hareket edebilir.
Ancak mide balonu tedavisi kalıcı değildir. Hastanın ihtiyacına göre 6-12 ay kadar kalabilir ve daha sonra mideden çıkartılabilir. Balon tokluk hissi verdiği ve mideyi doldurduğu için hasta fazla yemek yiyemez.
Bu süreçte diyetisyen eşliğinde sağlıklı ve dengeli beslenmenin de yardımıyla hasta kilo verir. Balon çıkarılana kadar hastanın beslenme alışkanlıkları düzeltilir ve sonrasındabalon çıkarılır, hasta sağlıklı ve dengeli beslenmeye devam ederse kilo vermeye devam eder.
2. Kanal Mide (Tüp Mide)
Tüp mide ameliyatının ana faydası, sindirim sisteminin doğal işleyişinde herhangi bir değişiklik yapılmamasıdır. Obeziteye bağlı hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi gibi hastalıklar tüp mide tedavisi ile %80'e varan oranlarda azaltılmaktadır.
Tüp mide tedavisi mide fonksiyonlarını değiştirmez, sadece mide hacmini küçültür, böylece hastalar her türlü besini az miktarda da olsa tüketebilir.
Bu tedavi midenin %75'ini çıkarır. Bu nedenle açlık hissine neden olan ghrelin adı verilen bir hormon gözle görülür şekilde azalır ve hastanın açlık hissi doğal olarak azalır.
Tüp cerrahisi sonrası vitamin ve mineral eksikliği diğer obezite ameliyatlarına göre çok daha azdır.
3. Mini Gastrik Bypass
Mini gastrik bypass ameliyatı hem mide hacmini hem de besin emilimini azaltır. Mini gastrik bypass, hipertansiyon ve diyabet tedavisinde çok etkilidir.
4. RY Gastrik Bypass
R-Y gastrik bypass ile mini gastrik bypass arasındaki fark, safra reflüsünü önleyen safra saptırıcı bağlantıdır. Mide küçüldükçe, alınan besin sayısı azalır ve besin emilimini atlar. Bu da hastanın ameliyattan sonra hızla kilo vermesini sağlar.
5. Transit İkili
Transit bipartisyon ameliyatı metabolik bir cerrahi işlemdir. Metabolik cerrahi türü ameliyatlar diyabet, obezite, yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi hastalıkları olan kişilerde uygulanmaktadır.
Türkiye son yıllarda sağlıkta teknolojik gelişmelerle Avrupa standartlarında kaliteden ödün vermeden sunarak adından söz ettirmektedir. Hasta odaklı yaklaşım ve son teknoloji cerrahi aletler, deneyimli kadrosu ve sağlık personeli İstanbul'a ilk adım attıkları andan dönüş anına kadar hastalarımızın hizmetindedir.
Klinik deneyimlerimiz göstermiştir ki; hastalarımız 10-15 kilo veriyor. ilk ayda 25 kg. üçüncü ayda ise 35-40 kg. 6. ayda Bu hastanın kilosuna göre değişebilir. Bu aşamada verilen diyet ve egzersizlere bağlılık, verilen kiloların ne kadar ve ne kadar süreyle verileceğini de belirler.
Ameliyattan 6 saat sonra hasta hastane koridorunda destekle yürümeye başlayabilir. Ertesi gün yardımsız yürüyebilir. 2. günün sonunda hasta ihtiyaçlarını kendi gözleriyle görebildi.
Hasta taburcu olduktan sonra uçak yolculuğuna veya 4-5 saatlik araba yolculuğuna izin verilir. Seyahat ederken yanınızda bir refakatçi bulundurmanız ve günde 30-60 dakika hafif tempoda yürümeniz önerilir.
Obezite, uyku apnesi gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Vücut kitle indeksi ne kadar yüksekse, risk o kadar fazladır. Vücut ağırlığı arttıkça boyun çevresindeki doku kütlesi de artar. Bu, trakea çapının daralmasına ve trakea çevresindeki kaslarda gerginliğin artmasına neden olur. Obezite cerrahisi sonrası hızlı kilo veren hastaların büyük çoğunluğunda bu problemler önemli ölçüde azalmakta ve ameliyat sonrası tamamen ortadan kalkmaktadır.
Mide yapısı gereği esneme ve büyüme yeteneğine sahiptir. Zamanla sık ve aşırı yemek yeme alışkanlığı midenin büyümesine ve kişilerin fazla kilo almasına neden olur. Mide küçültme ameliyatı sırasında midenin büyük bir bölümü ve acıkmaya neden olan hormonların üretildiği kısım alınır. Bu nedenle operasyon sonrasında aşırı açlık hissedilmez ve mide küçüldüğü için az miktarda yemek yeterli olacaktır. İlk birkaç yıl kemirme hissi pek hissedilmez. İyileşme tamamlandığında hastalar mideyi tamamen doldurabilir. Tokluğa ulaştıktan sonra yiyecek tüketmek midenin genişlemesine neden olur. Ancak tüm bunlara rağmen mide tam olarak eski haline dönemez.
Ameliyat öncesi değerlendirmeler doğru yapıldığı sürece obezite cerrahisi için herhangi bir yaş sınırı yoktur. Bazı kaynaklara göre yetişkinler için yaş sınırı 65'tir. Ancak yaşam süresinin uzaması ve yaşlılık algısının değişmesi ile birlikte ameliyat için yaş sınırı kavramı ortadan kalktı. Ameliyata engel bir sağlık sorunu olmayan herkes tüp mide ameliyatı yaptırabilir.
Bariatrik cerrahi sonrası hamile kalmak için doğru zaman 1,5-2 yaşlarında belirlenmelidir. Bunun nedeni ise henüz doğmamış bebekte B12 ve folik asit gibi vitaminlerin eksikliğinden dolayı olumsuz etkiler görülebilmesidir. Hastalar kilo kaybeder, doğurganlık ve hormon aktivitesi hasta kilo verdikçe artar, gebe kalma şansı artar.
Mide ameliyatı sonrasında neredeyse her hastada saç dökülmesi görülür. Bunun nedeni; Vücutta östrojen hormonu azalır ve testosteron hormonu artar. Bunun sonucunda saç dökülmesi meydana gelir. Ayrıca bu ameliyattan sonra saç dökülmesi mineral ve vitamin eksikliklerinden de kaynaklanabilir. Bunu önlemek için hastalara ameliyattan sonra ekstra vitamin verilir. İlk 6 aydan sonra dökülen saçların yerine yeni saçlar çıkacaktır.
Ameliyattan sonra hızla kilo verilir, kolajen tam olarak eski haline kavuşamaz. Bu nedenle vücudun farklı bölgelerinde sarkmalar meydana gelebilir. 1. yıldan sonra estetik cerrahi işlemler bir seçenek olabilir.
Mide küçültme (mide küçültme) ameliyatı yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arasında sürer,
Gastrik Bypass Ameliyatı yaklaşık olarak sürer. 1:30 - 2:00,
Mide balonu ve mide botoksu gibi ameliyatsız kilo verme yöntemleri 30 dakika kadar sürmektedir.
Başla BİZE MESAJ GÖNDER
